Jet yakıtları farklı hidrokarbonların bir karışımıdır. Hidrokarbonlar çok uzun ve bileşiklerin moleküler ağırlığı çok yüksek olursa, erime noktası veya duman noktası gibi kimyasal parametreler de o kadar farklı olur. Bu kimyasal parametrelerin jet yakıtı üretiminde ve kalitesinde önemli bir etkisi vardır. Jet yakıtı üreten işletmelerin kalite kontrol için kullandığı en önemli parametre viskozitedir.

Özellikle jet yakıtının saf olması, havacılık sektörü için hayati önem taşımaktadır. Yakıt içine su karışmışsa, yüksek rakımlarda yakıt depolarında donma olabilir ve buz kristalleri türbinlere yakıt akışını bozabilir veya kesebilir. Daha kötüsü uçuş sırasında türbinlerin bozulmasına yol açabilir. Bu tür riskler göze alınacak riskler değildir.

Jet yakıtının saflığı güvenlik sağlamaktadır. Yakıtın saflığını belirleyen viskozite ölçümü konusunda bir takım standartlar geliştirilmiştir. Genelde bu standartlar Amerikan Test ve Malzeme Kuruluşu (ASTM) tarafından yayınlanmaktadır. Örneğin ASTM D1655-19 Havacılık türbin yakıtları için standart şartname ve ASTM D7566-19 Sentetik hidrokarbonlar içeren havacılık türbin yakıt için standart şartname gibi.

Viskozite çok yüksekse, bu durum türbinlerin enjeksiyon sistemi için bir problemdir. Yakıt enjeksiyonu sırasında motor, daha sonra yakıtı püskürtmek için daha fazla enerji kullanmak zorunda kalır. Bu durum motorun çalışma ömrünü kısaltır, daha fazla bakım maliyeti çıkar ve uçuş sırasında arızaya neden olur. Buna karşılık viskozite çok düşükse, sistemde yağlama eksikliği olur ve motorun bozulmasına yol açar.

Bu yüzden jet yakıtının kalitesi, havacılık sektöründe insanlar ve motorlar için temel bir faktördür.

Kuruluşumuz laboratuvar hizmetleri arasında jet yakıtı testi hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve kesintisiz bir şekilde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermektedir.

Laboratuvar hizmetleri arasında jet yakıtı testi hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka risk yönetimi hizmetleri de vermektedir.