Madencilik toprağı sömürmektir aslında. Yerin altında cevher bulmak ve bunu çıkarmak için, madencilik şirketleri ağır iş makinaları ve nakliye araçları kullanmaktadır. Bu faaliyetler sadece toprağı tahrip etmekle kalmamakta, aynı zamanda havaya ve suya karışan zehirli bileşikler, radyoaktif kayaçlar, metalik tozlar ve başka zararlı mineraller ile doğayı kirletmektedir. Bütün bu zararlı faaliyetler değerli bir mineral veya metalin küçük bir konsantrasyonu için sürdürülmektedir.

Madenciliğin sert çevresel etkileri çok fazladır. Toprağın formasyonu değişmekte, toprak kirlenmekte, yeraltı suları ve yüzey suları kirlenmekte, atık suları başta olmak üzere tehlikeli yan ürünler açığa çıkmakta, yaşam alanları tahrip olmakta ve yaban hayatı ciddi zarar görmekte ve biyolojik çeşitlilik kaybolmaktadır. Ve daha da kötüsü, bu etkiler sadece madencilik alanı ile sınırlı kalmıyor, çok daha geniş bir alana yayılıyor. Üstelik madencilik faaliyeti sona erdirilse bile bu etkiler yıllar boyu devam ediyor. Ama diğer yandan madenciliği durdurma imkanı da yok. Dünyada çok fazla sektörün geleceği buna bağlıdır.

Bu nedenlerle metallerin geri dönüşümü son derece önemlidir. Ancak maalesef metallerin geri dönüşüm oranı çok düşüktür. Hesaplamalara göre gerçekleşenden çok daha fazla metal, geri kazanılabilir. Bugün için 60 civarında metalin yüzde 33’ünden daha azının sadece yarısı geri dönüştürülebilmektedir.

Yetkili kuruluşlar tarafından verilen hurda metal analizleri bu oranların daha yukarılara çıkması bakımından çok önemlidir.

Kuruluşumuz cevher, kömür, biyolojik yakıtlar ve gübreler için ticari analiz hizmetleri kapsamında hurda metal analizi hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve kesintisiz bir şekilde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli hizmetler vermektedir.

Ticari analiz hizmetleri kapsamında verilen hurda metal analizi hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka risk yönetimi hizmetleri de vermektedir.