Dünyada rüzgar enerjisinin kullanımı giderek artmaktadır. Bu konuda 2012 yılı verilerine göre üst sıralardaki ülkelerin ulaştıkları kurulu güç şu şekildedir:

• Almanya 30 bin MW
• İspanya 22 bin MW
• İtalya 7 bin MW
• Fransa 7 bin MW
• İngiltere 6 bin MW
• Portekiz 4 bin MW
• Türkiye 2 bin MW

Ülkemiz bu konuda gelişmesini hızla sürdürmektedir. En fazla kurulu güce sahip bölgeler sırası ile Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’dir. Ülkemizin toplam enerji üretimi içindeki rüzgar enerjisinin payı ise şu şekildedir:

• Doğalgaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) yüzde 43,2
• Kömür yüzde 27,2
• Hidrolik yüzde 24,2
• Termik yüzde 2,6
• Rüzgar yüzde 2,4
• Jeotermal yüzde 0,4

İşletmeler için önemli konu çalışanların, tedarikçi firmaların ve üçüncü tarafların maruz kalacakları kazalardır. Zamanında gerekli önlemler alınmamışsa bu kazalar kötü sonuçlar doğruabilir. Aynı zamanda işletmelerin, doğal çevrenin ve ekolojik dengenin zarar görmemesi için de özenli davranması gerekmektedir. Bu bakımdan tasarım ve kurulum çalışmalarının güvenilir, tarafsız ve bağımsız bir kuruluş tarafından denetlenmesi, işletmelere zaman, emek ve maddi kazançlar sağlamaktadır. Projelerin sağlık, güvenlik ve çevre koşulları bakımından tüm yönleri ile koordine edilmesi, sağlık ve güvenlik planlarının hazırlanması, sağlık, emniyet ve çevre (SEÇ) politikalarının belirlenmesi ve 92/57 EEC sayılı Avrupa Birliği Konsey direktifine uygunluk sağlanması için bu yöndek hizmet alınması önemlidir.

Rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, düşük maliyetle ancak kaliteli enerji üretmek zorundadır. Bu yüzden kuruluşumuz rüzgar enerjisi çalışmalarında, rüzgar türbini tasarım hizmetleri kapsamında sağlık, güvenlik ve çevre yönetimi hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalarda, işletmelerin daha etkin, sürdürülebilir ve kaliteli faaliyet göstermeleri hedeflenmektedir.

Sağlık, güvenlik ve çevre yönetimi hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka rüzgar enerjisi hizmetleri de vermektedir.