Jeoteknik incelemeler yapılmadan proje tasarım çalışmalarına geçilemez. Mühendislik çalışmaları ile inşaat alanında zemin ve kaya yapılarının cinsi, kalınlığı ve jeolojik ve jeoteknik özellikleri tespit edilmekte ve bir jeoloji haritası hazırlanmaktadır. Bu haritalarda eklem, fay ve benzeri süreksizliklerin konumu belirlenmekte ve heyelan, kaya düşmesi, bataklık ve aktif fay zonları tespit edilmektedir. Bu çalışmaların yapılmaması demek, ileride yapıların güvenliği, insan sağlığı ve çevre koşulları bakımından önemli riskler yaratmak demekir.

Doğada, su ile temas eden nesneler ile bunların suya geçen bileşenleri arasında her zaman bir denge bulunur. Bu durum fiziksel ve kimyasal çözünmeye (yani suya karışmaya) ya da çökelmeye neden olur. Hidrojeokimya, bu hidrolojik döngü sürecinde suyun temas ettiği ortam ile arasında gerçekleşen fiziksel ve kimyasal değişimi incelemektedir. Yer kabuğunu oluşturan başlıca elementler, oranca en yüksekten düşüğe doğru şu şekildedir: oksijen (yüzde 47), silikon (yüzde 28), alüminyum (yüzde 8), demir (yüzde 5), kalsiyum (yüzde 4), sodyum (yüzde 3), potasyum (yüzde 3) ve magnezyum (yüzde 2).

Hidrojeokimya, kısaca su kaynaklarının kimyasal özelliklerini esas alarak hidrodinamik yapının tespit edilmesini ve yüzey ve yüzeyaltı toprak yapısının kalitesini konu alan bilim dalıdır.

Gelişmiş laboratuvarlarda, arazinin su, kayaç ve toprak yapısı belirlenmekte ve diğer doğal maddeler ile ilgili çok sayıda kimyasal test ve analizler yapılmaktadır.

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren işletmeler de düşük maliyetle ama kaliteli üretim yapmak zorundadır. Her sektörde olduğu gibi burada da zorlu bir rekabet yaşanmaktadır. Bu yüzden kuruluşumuz işletmelere proje yönetimi kapsamında, tasarım sırasında verilen hizmetler arasında, jeoteknik hidrojeokimya hizmetleri vermektedir. Bu çalışmalarda amaçlanan, işletmelerin daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli ürün ve hizmetler üretmesidir.

Jeoteknik hidrojeokimya hizmetleri yanı sıra kuruluşumuz başka proje yönetimi hizmetleri de vermektedir.