POP’lar, yani kalıcı organik kirletici maddeler, kimyasal, biyolojik ve fotolitik bozunmaya karşı muakevemet gösteren ve bu nedenle doğal çevreye kontrolsüz bir şekilde bırakıldıkları zaman çok uzun zaman parçalanmadan kalan organik bileşiklerdir. Bunların belli bir takım kimyasal ve fiziksel özellikleri bulunmaktadır.

Kalıcı organik kirletici maddeler dendiği zaman bu gruba poliklorlu bifeniller (PCB’ler), dioksinler, furanlar ve pestisitler de girmektedir. Bunların hepsi zehirli bileşiklerdir ve kısa sürede çok uzak mesafelere hızlı bir şekilde yayılabilirler. Ayrıca besin zincirine girerek hayvan ve insan dokularında birikmeleri yüzünden dünyanın her yerinde bir sağlık ve çevre problemi oluşturmaktadır.

Kalıcı organik kirletici maddeler yağda hızlıca çözünürken, suda düşük çözünürlüğe sahiptir.

Kalıcı organik kirleticilere maruz kalmanın en önemli kaynağı gıda maddeleridir. Bilhassa yağlı et, balık, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri ile bu bileşikler insan vücuduna girmekte ve yağlı dokularda birikmeye başlamaktadır.

Yeraltı ve yüzey sularının kirlenmesinde en önemli faktör, suyun çözücü özelliğidir. Ancak suyun çözücü özelliği tamamen kirleticilerin yapısına bağlıdır. Dünya Saglık Örgütü tarafından sularda kirletici etki gösterebilecek dokuz faktör arasında sentetik organik kirleticiler de bulunmaktadır. Bu açıdan bu sularda bulunan mikro kirleticiler ve kalıcı organik kirletici maddeler (POP’lar), ciddi bir çevre problemi yaratmaktadır.

Doğal çevrenin korunması ve doğal koşulların sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından, laboratuvarımız tarafından laboratuvar özel analizleri çerçevesinde mikro kirleticiler ve POP analizleri yapılmaktadır. Bu çalışmalar sırasında, resmi kuruluşlar tarafından çıkarılan yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşların yayınladığı standartlara ve genel kabul görmüş test ve analiz yöntemlerine uyulmaktadır.

Mikro kirleticiler ve POP analizleri yanında laboratuvarımız tarafından başka ölçüm, test ve analiz hizmetleri de verilmektedir.