Sağlık Bakanlığı tarafından zaman zaman yapılan açıklamalarda, özellikle sanayi işletmelerinin faaliyetleri ile ortaya çıkan büyük bir tehlikenin varlığı dile getirilmektedir: içme suları zehirlidir. Çeşitli su örneklerinde yapılan analizlerde, içme sularının büyük bir kısmında alüminyum ve arsenik gibi zehirli ağır metallerin izlerine rastlanmaktadır. Bu çalışmalar ülkemizin çeşitli bölgelerindeki kimyasal kirliliği ortaya koymaktadır.

İklim değişiklikleri, nüfus artışı, doğal çevrenin kimyasal kirlenmesi, ormanların yok olması, kısaca ekosistemlerin giderek tahrip olması, yakın bir gelecekte yerküreyi susuz bırakacak boyutlardadır. Ülkemizi de gelecek yıllarda ciddi bir kuraklık riski beklemektedir. Bir yandan yağış miktarı azalırken bir yandan da nüfus artmaktadır. Ama asıl tehlike mevcut suların kimyasal kirlenme tehidi altında olmasıdır. Sular bu şekilde kirlendiği için, su kaynaklarının yetersizliği yanında eldeki su varlığı bile kullanılmaz duruma gelecektir.

Akarsulara ve nehirlere sanayi tesislerinden bırakılan atıklar, nehrin doğal debisinin çok çok üzerindedir. Ayrıca hergün binlerce metreküp atıksu üstelik bir arıtma işlemi yapılmadan nehirlere boşaltılıyor. Suların bu şekilde kirlenmesinde, tekstil, deri, metal, kimya ve gıda sektörleri başı çekmektedir.

Tarımsal ve sanayi üretimindeki faaliyetlerden, kurşun, arsenik, civa ve kadmiyum gibi ağır metaller yanında, alüminyum, bakır, baryum, çinko, demir, gümüş, krom, kalay, nikel ve vanadyum gibi elementler de sulara karışmaktadır.

Akredite olmuş laboratuvarlar tarafından su ölçüm, test ve analizleri yapılırken, işletmelerin doğal çevrenin korunması ve doğal koşulların sürdürülebilirliğini sağlaması açısından kendilerini kanıtlamalarına destek olunmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere laboratuvarımız tarafından laboratuvar özel analizleri çerçevesinde metal kalıntıları ve düşük seviyeli metal analizleri yapılmaktadır. Bu çalışmalar sırasında, resmi kuruluşlar tarafından çıkarılan yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşların yayınladığı standartlara ve genel kabul görmüş test ve analiz yöntemlerine uyulmaktadır.